Bugün millet iradesinin kutsallığını ve demokrasimize olan inancımızı bir kez daha hatırlıyoruz
Tarih boyunca bu aziz millet, nice zorluklara göğüs germiş, nice badireleri aşmıştır. Ancak 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan hain darbe girişimi, sadece bir hükümete değil; bir millete, bir vatana, bir bayrağa karşı yapılmış alçakça bir saldırıydı.
O karanlık gecede tanklar milletin üzerine sürüldü, uçaklar bu ülkenin evlatlarını bombaladı, kurşunlar doğrudan demokrasiye sıkıldı. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, sıradan bir millet değildir! Bu millet, Çanakkale’nin, Sakarya’nın, Dumlupınar’ın torunlarıdır!
O gece milletimiz; kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla meydanlara koştu, canını ortaya koyarak, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir!” dedi.
15 Temmuz gecesi, Ömer Halisdemir, Erol Olçok, Abdullah Tayyip Olçok, Turan Akan, Halil Kantarcı, Cuma Dağ, Mustafa Cambaz, Mehmet Ali Kılıç, Ali Anar, Serhat Önder ve daha nice kahramanımız, canları pahasına demokrasiyi savundu. Onların her biri, bu milletin alnına yazılmış birer şehadet nişanesidir.
Ve biz, sadece 15 Temmuz şehitlerini değil;
27 Mayıs'ta darağaçlarına gönderilen Adnan Menderes’i, Hasan Polatkan’ı, Fatin Rüştü Zorlu’yu,
12 Mart’ta susturulan fikir adamlarını,
12 Eylül’de işkencelerde can veren gençleri,
28 Şubat'ta iradesi yok sayılan İmam Hatip camiasını ve üniversitelerden kovulan başörtülü bacılarımızı da asla unutmadık unutturmayacağız.
Bu cennet vatan için bedel ödemiş tüm kahramanlarımızı rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz!
15 Temmuz, sadece bir darbe girişiminin değil; aynı zamanda bir direnişin, bir şahlanışın ve bir uyanışın adıdır!
Fakat biliyoruz ki 15 Temmuz ilk değildi…
Bu topraklar; 27 Mayısları, 12 Martları, 12 Eylülleri ve 28 Şubatları gördü. Her biri, millet iradesini hedef aldı. Her biri, demokrasimize kara bir leke olarak geçti. Ve her seferinde olan millete oldu!
Ama artık yeter! Bu millet, hiçbir vesayeti, hiçbir cuntayı, hiçbir müdahaleyi kabul etmeyeceğini alabildiğine gür bir sesle haykırdı!
Bugün bir kez daha yüksek sesle ilan ediyoruz:
Tüm darbelere karşıyız!
Halkın iradesinden başka hiçbir gücü tanımıyoruz!
Çünkü biz biliyoruz ki:
Darbe demek, hukukun ayaklar altına alınmasıdır.
Darbe demek, özgürlüğün susturulmasıdır.
Darbe demek, geleceğin çalınmasıdır.
Ve biz, geleceğimizi çaldırmayacağız!
Ey bu ülkenin güzel insanları!
Birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi her şeyin üstünde tutmalıyız.
Unutmayalım ki bu ülkenin gerçek sahibi millettir. Başka bir Türkiye yoktur!
Ve bu millet, bir daha asla boyunduruk altına girmeyecektir!
Yaşasın demokrasi!
Yaşasın milli irade!
Kahrolsun tüm darbeler!
Ne mutlu milletin safında olanlara!
Herşey TÜRKİYE için!
Bu vesileyle bu vatan için toprağa düşmüş tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Murat Mutlu KAZANCI
15.07.2025